20 Ağustos 2009 Perşembe

Zamansız zamanlar yaşadı uzaklarda kaldı ..

Evet evet yoktu... Yok oldu bir dönem aradı kendini bulana kadar şimdi buldu şimdi kim hatırladı şimdi saklambaç oynuyor kendisi ile hayat güzel diyor şu an da şimdi....... Burada .... Bir otel odasında ... Ürgüp'te ... Taşsaray.. Adı taşsaray kendi taştan ama saray gördü çocuk kadın... versailles i biliyor burası saray olmasa gerek... yok yok değil saray....Sarı duvarlı bir oda... basmış bu oda ona 3 aydır basmış ... her geçen ay bir başka fil oturmuş üstüne... Komik ama bilgisayarının bulunduğu masa aynalı bir komodin arada kendine seyrediyor... Memnun... Her baktığında sobe...

Burada çok bilinmeyenli bir denklem olduğunu gördü, keşfetti şimdi çözecekmiş o denklemleri.. Her denklem bir kapı gib geliyor ona açılınca kocaman gülümsüyor... Önünde engel yokmuş onu anladı engel kendisiymiş meğer...

Geceler uzun ama dopdolu herşeyi bu minik odaya sığdırdığını sandı ama herşey daha da küçük bir yere sığıyormuş onu gördü ... bedenine sığıyormuş meğer...

Eğer denk gelirse antalya film festivaline gidecek.. Tarihler uyarsa... Bakalım ?

İnternette çiftlik kurdu kendine çocuk kadın syber çocuk ... Gerçeğini yapmayı arzulamaya başladı o günden beri... Memnun...

Hala Ağaçlara takıntılı bi de...

1 yorum:

  1. ve o sarı oda, ilk tanıştığında "biliyor musun ben yazarım aslında bişeyler" deyip heyecanla yazdıklarını gönderdiği günlere döndürdü onu. küçücük bir odadan sarayları dolduracak duygular çıkmaya başladı minik kelimelerle. o kelimeler sadece sarayları değil kendi içini de dolduracaktı bir zaman sonra. biliyor muydu?

    YanıtlaSil